Sosyal Medyada Güldüren veya Duygulandıran Anlarda Kullanılan Bu Yüzün Kanınızı Donduracak Gerçek Hikâyesi
Fotoğrafta yer alan Travis Alexander, duştayken öldürülen bir Amerikalıydı. Öldürülmeden önceki son fotoğrafı ise oydu. Üstelik kurban gittiği cinayet epey vahşet içeriyordu.
Ona kim, ne sebeple bunu yapmış olabilirdi? Bu kadar çok bıçak darbesi alması bir kinin kurbanı olduğuna işaret ediyordu. Hazırsanız gelin büyük trajedinin arka planını inceleyelim.
Not: İçerikte tetikleyici olabilecek detaylar bulunuyor.
Travis Alexander, Jodi Arias adında bir kadınla ilişkiye başlamıştı.
Travis Alexander ile Jodi Arias, 2006 senesinde Las Vegas’ta bir iş toplantısında tanıştı. Birbirlerini hemen çok sevdiler ve kısa sürede sevgili oldular. Ancak bu birliktelik çok uzun sürmedi. 2007 yılında ayrıldılar ve arkadaşlıklarını sürdürmeye devam ettiler. Alexander, bu dönemde başka kadınlarla görüşmeye başladı. Jodi de Kaliforniya’ya taşınmıştı.
Haziran ortasında Alexander, Meksika’da bir tatil planlıyordu. Başta birlikte gideceği kişi Jodi’yken daha sonra başka bir kadınla gitmeye karar vermişti. Tatile 1 hafta kala, takvimler 4 Haziran 2008’i gösterdiğinde Alexander, Arizona’daki evinde korkunç bir şekilde ölü bulundu. 27 bıçak darbesi almıştı, boğazı kesilmişti ve yüzüne ateş edilmişti.
Alexander’ın arkadaşları eve geldiğinde korkunç manzarayla karşılaştı.
Adamı merak eden arkadaşları olaydan 4 gün sonra eve girdiğinde kan birikintisini gördüler. 911 arayıp dava süreci resmî olarak başladığında, cesedin bulunmasına kadar geçen sürede Alexander’ın telefonunda birçok sesli mesaj buldular. Eski kız arkadaşı Jodi, ona ulaşamadığı için endişeli olduğunu söyleyip duruyordu.
Olay yerinde hasarlı bir dijital kamera da bulunmuştu. İşte sosyal medyada karşımıza çıkan o fotoğraf, tam da buradan çıkmıştı. Kameranın içinde Jodi ve Alexander’ın müstehcen pozları vardı ve fotoğrafların tarihi 4 Haziran’dı. Adamın canlı olduğu son fotoğraf ise duştaki o fotoğraftı.
Ekipler, ölüm zamanını belirlemek için fotoğraflardaki saatleri kullandı.
Koridorda, Alexander ile Jodi’nin DNA’sının karışımı olan kan izleri vardı. Soruşturmanın başlarında Jodi, cinayet günü evde olduğunu gösteren fotoğrafları ve DNA kanıtlarını sunarak eski erkek arkadaşını en son 2 ay önce gördüğünü iddia etti. Daha sonra hikâyesini değiştirerek iki maskeli yabancının içeri girip onlara saldırdığını ve Alexander’ı öldürdüklerini söyledi.
Jodi, birinci derece cinayetten suçlandı ve ölüm cezası istendi.
Kurbanın eski kız arkadaşı başta suçlamaları reddetse de daha sonra onu nefsi müdafaa ile öldürdüğünü itiraf etti. 2013 senesinde Jodi, birinci derece cinayetten suçlu bulundu.
Kadının soruşturma süresince sergilediği garip davranışlar, travma sonrası stres bozukluğu ve borderline kişilik bozukluğu teşhisi konulmasına yol açtı. Ayrıca ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. İşte o gördüğümüz tek karelik fotoğrafın ardında yatan koskoca trajedik hikâye bu şekildeydi…
